Bu yazı, liberFE içerik gönderim seçeneği üzerinden gönderilmiştir. Yazan: Melisa Kor. Görsel Tasarım: Hilal Güler, dijital kolaj.
Elisabeth Badinter, kadınlara üreme hususunda bir sorgulama imkanı sunuyor.
“Kadınlık mı? Annelik mi?” İfadesi aslında neyin sorgulandığını bizlere hissettiriyor. Oldukça manidar olan bu ifade de, kadının çocuk yapmayı tercih etmesi ve kendinden vazgeçmesi arasındaki çizgi yer alıyor. Çocuk, erkek baskısı ve kontrol gücünün en temel unsurlarındandır. Her ne kadar masum olsa da buna aracılık eder. Bir kadın için üremek; fiziksel, psikolojik ve duygusal yıpranma demektir. En azından çağımızın geleneksel aile yapısı içerisinde bu durum böyledir.
Erkeklerin durumu ise bundan farklılaşmaktadır. Kariyer yapmaları ve sosyal çevrelerini aktif tutmalarını önleyecek bir çocuk faktörü yoktur. Bebeğin emzirilmesi, altının değiştirilmesi, giydirilmesi, uyutulması veya ağlarken susturulması kadının görevidir. Tıpta, tarihsel çizgisini 90′ ların ortalarından itibaren farklılaştırarak; bebek bezi, emzik, biberon gibi bebek ihtiyaçlarını giderecek eşyaların zararlı olduğunu ortaya koymuştur. Bu durum baba ve bebek arasındaki mesafeyi açmıştır. Kadının tek kariyerinin annelik olmasının vurgulandığı kimi ülkelerde daha tutucu ve kısıtlayıcı bir tutum olsa da, en gelişmiş ve kadınlara iş hayatında aktiflik sağlamaya çalışan ülkelerde dahi durum pek değişmez. Çünkü her şeyden önce değiştirilmesi gereken zihniyettir. Ülkelerin fark etmeleri gereken ilk unsur budur.
Çocuk doğurmanın ve yetiştirmenin meşakkati düşünülmeden veya yüce annelik duygusunu gerçekleştirme dayatmasının varlığı sorgulanmadan çocuk yapılmaktadır. Ancak bunun yanında ” Benim bedenim, benim kararım” kürtaj hakkı ve doğum kontrolü üremek istemeyen kadınlar için müthiş bir fırsat yaratmıştır. Üremeyi bir içgüdü olarak benimsetenlere karşın, childfree (üreme duygusu olmayan, üremeyi reddeden) kadınlar bir sorgulama imkanı sağlamaktadır.
Günümüzün sıcak tartışması, bebek bakım odaları neden kadın tuvaletinde yer alıyor? Ebeveyn iznini erkekler neden kullanmıyorlar? Üreme neden yapay bir biçimde sağlanmıyor? Çocuk yetiştirme konusunda anne bağı neden bu kadar ön plana çıkarılıyor?
Tüm bunların ışığında özgür bir biçimde annelik kararı verebilmek ve sağlıklı bir biçimde ölçüp tartmak kadınlar için hayati önemdedir. Aileleri tarafından dışlanan ve iş hayatına hiç girmeyen ve giremeyen, kariyerini belli bir noktada terk etmek zorunda kalan, şiddete maruz kalan tüm kadınların yolu tüm dayatmaları sorgulamaktan geçmelidir…